Maji sanatı ve İslamiyet
Maji sanatı ve İslamiyet
İnsanlığın en eski öğretisi, hatta dinlerin ve inançların kökeni Majidir. Maji sanatı ve onun çocuğu olan büyü, her çağda varolan ve etkinliğini sürdüren bir olaydır. Anlatılara göre Maji ve büyü günümüzde de politikayı etkileyecek kadar yaygındır. Öyleyse, nedir bu Maji? Nasıl öğrenilir? Büyü gerçek midir? Ortada gezenler, gerçekten büyücü müdürler? Kelime anlamında Maji´nin Türkçe karşılığı yoktur; en yakın yaklaşım sihir olarak belki düşünülebilir; büyü sözcüğü ise genelde Maji´nin karşılığı sanılır ama sadece sözlük karşılığıdır. Demek ki, Maji´ye Türkçe karşılık bulamıyoruz ama kavram olarak açıklayabilir ve anlamlandırabiliriz. Maji sözcüğü, Grekçe´dir; Magein; Megas büyük bilim anlamındadır veya en büyük veya ana bilim demektir. Maji Paleolitik çağlardan beri vardır, Fransa´da Aurigignac´da, Güney Afrika´da Buşmenler´de Majikal ayinlerin izleri bulunmuştur. Atlantis, Mu inançları dışında, bilinen tarihte Eski Mısır´da Maji çok geniş biçimde kullanılmıştır. Özellikle de Mısır Panteonu´daki tanrılara çok dikkat etmek gerekir; tümü belli majikal güçleri simgelemektedirler. Yine tüm Mezopotamya uygarlıklarında, Aztek, Maya ve İnkalar´da Majikal yaptırımlar çok geniş ve çeşitlidir. Majinin gücünden korkan ve insanın yeterince bilgilenmesini istemeyen Hristiyan Kilisesi, MS 364 Laodicea Konsülü´nde Maji´yi, matematiği ve Astroloji´yi yasaklamıştı. 525´de Oxia´da, 721´de Roma´da alınan kararlarla Maji Sanatı´nı bilmek ve kullanmak hakkı sadece belli bir rahip sınıfına verildi. Ama sonra, bu hak yanlış yola sapacak ve insanları yakan sapık bir inancın yani engizisyonun temeli olacaktır. Budizm´in tüm kolları majikal deneylerle doludur, Zen Budizm insanın sıradanlığını, kontr tepki olarak ele alır; Yoga her türünde Majikal terbiye enerji birikimini düzenler; Akapünktür bedendeki sağlıklı enerji akımını öğretir; şamanlar geçmişin en güçlü Majisyenleriydiler; Heraklit, Platon, Demosten, Pliny, Pisagor, Agrippina, Marcus Aurelius, Jül Sezar, Bruno, Paracelsus, Nostradamus, Lüther, Calvin, İ bni Sina, İ bni Rüşd, İbni Hud, Cübeyr, İbni Semah, Muhiddin Arabi, Mevlana Rumi, Hallac, Yunus Emre, Casanova, Don Juan, Meyer, Pascal ve daha sayısız isim Majisyen olarak tanımlanabilirler. Onların yaşamlarını okumak okuyucuya daha iyi bilgi verecektir.
Maji´nin temelinde sır var...
Majikal Gizem veya Güç, akıllı varlıklar arasında farklı boyutlarda, psiko-fizyolojik olarak bir ilişkinin sağlanması demektir, ilişkinin amacı karşılıklıdır. Maddenin açıklanamayan bir boyutunu varsayarak, normal sınırların dışında algılanması gereken bir yer olarak düşünün ama bu algı nasıl elde edilecektir? Bunun için operatif bir çalışma bilinci ve bilinçdışı uygulamalar gerekir. Fakat herşeyden önce Maji´nin temel sözcüğünü anlamamız ve öğrenmemiz gerekir; bunun adı ise "sır" dır, "sır" ön anlamda, bilginin, öğrenilenin kasıtlı olarak tahdit edilmesi, kısıtlanması ve de bir sistem ve özel bir ekip içinde olabildiğince saf ve doğal halinde korunmasıdır. Biraz daha iyi anlamaya çalışalım; saflık oluşumun ilk koşullarının aynen kalması demektir; yani bir bebek ruhunun ilk anı gibi veya suyun doğadaki saflığı gibi düşünülmelidir. Saflık çok önemlidir ve "sır"ın da giriş kapısıdır, Maji gezegenine buradan gidilebilir ama saflık veya tek bir amaca nötr olarak egemen olmak bu yolu açacaktır; işte büyük mistiklerin, ustaların ve büyücülerin geçtikleri yol budur. Saflık için, temel disiplin Maji öğretisine sadık kalmak ve asla manevi öğretilere bağlanmamaktır ama onların da tam olarak bilinmesi elzemdir.
Yaşamanın ve hissetmenin gerekliliği...
Dozu ne olursa olsun, Maji etkisi Kozmos´un partikül enerjisinin bir türü, bir frekansı, bir titreşimidir, Maji´de KAT adı verilen bilinç alanlarında bu enerjiyle buluşulduğu takdirde iş sadece kullanmaya kalır, bu da öğretinin sonucuyla mümkün olacaktır. Eğer diğer bilinçli şuurlarla söz konusu bilinç alanında imajinatif olarak buluşulursa çeşitli etkiler yapılabilir, buradan da büyü etkisi anlaşılabilir. Ama eğer inançlardan ve manevi temayüllerden etkilenilmişse, cennetler, cehennemler, araflar, spatyomlar (Ruhlar Alemi) imaj olarak oluşacak ve gerçekleşecektir. Öyleyse, Maji Gücü´nün düzeyini yani bilinç alanındaki varlığını tam olarak tanıyabilir ve hissedebilirsek, diğer bilinçli şuur veya varlıkları o alanın içinde sınıflandırmamız mümkün olabilir; bu tanımlama dünyasal değerlendirmeden çok farklıdır. İşte burada, hangi yoldan giderseniz gidin, eğer objektif kalabildiyseniz ana temayı buldunuz demektir. Maji enerjisini algılamanın ötesinde, yönlendirme aşamasına ulaştığınızda Majikal etkiyi madde dünyasında psikolojik veya fizyolojik olarak kullanabilirsiniz. Bunu yapmak için çok çalışma yani antreman gerekir; KAT´ın yani imajine edilen bilinç alanının çok sık ziyaret edilmesi önemlidir asla birkaç deney veya kitap okumayla, kulakdan dolma bilgilerle bir sonuca ulaşılamaz aksine daha aptalcası zanlar başlar; kişi birşeyler yaptığını yani enerjiyi kullandığını sanır ve eninde sonunda saçmalar. Majikal yalan çok çabuk ortaya çıkar ve bazen de gerçek Majisyenler tarafından cezalandırılır. Özetle büyük güç ve deneylere sıradan laflarla ulaşılamaz, gezip görmeden, bizzat yaşamadan, hissetmeden Güney Kutbu anlaşılamaz ve tanımlanamaz. Bilinç kendi realitesi oranında yaşayarak öğrenmelidir; ama önce yetenek ve çalışma olmalıdır.
Majinin dramatik kişilikleri...
Biraz daha zorlayalım ve ilerlemeye çalışalım; geçmişin büyük Maji Ustaları, Maji Gücü´nü tanımlamak için simgesel dramatik kişilendirmeler yapmışlardır. Hatta bunun için, geçmişteki dünyadışı ilişkilerin izleri, uzak bilinmeyen geçmişin efsanevi kişiliklerini kullanan Maji Ustaları vardır. Türev ve etki yönlerinden tanrılar, tanrıçalar, azizler, mitolojik kahramanlar, şeytani ve ruhsal kişilikler gerçekte Maji alanında gücün çeşitli etkilerini simgelerler. Sümer Tanrısı Pazuzu´nun negatif etkiyi, Artemis´in doğanın enerjisini, Afrodit´in aşk etkisini, Ra´nın güneş enerjisini simgelemeleri birer örnektir; Maji Gücü´nü şekillendirmek, yoğurmak Majisyenin kişiliğine, temayülüne, amacına bağlıdır ama eğer Majisyen nötr olma düzeyine erişmişse etki çok daha fazla olacaktır. Dramatik enerji kişilendirmelerinin yani simgelerin doğaları, etkileri sınırlıdır; mitolojik bir tanrının veya tanrıçanın çaresiz kalması gibi veya bir azizin... Ve bu güç kişilikleri yani güç türleri birbirlerini olabildiğince etkilememeye çalışırlar ama çok gelişmiş ve usta bir yönetici güç, tümünü kontrol edebilme ve karıştırma düzeyinde olabilir. Örneğin, Zeus, Zülkarneyn, Rama, Tao veya Hızır simgeleri veya adı bilinmeyen büyük maji ustaları gibi...
Bu içeriği beğendiyseniz lütfen paylaşın
İnsanlığın en eski öğretisi, hatta dinlerin ve inançların kökeni Majidir. Maji sanatı ve onun çocuğu olan büyü, her çağda varolan ve etkinliğini sürdüren bir olaydır. Anlatılara göre Maji ve büyü günümüzde de politikayı etkileyecek kadar yaygındır. Öyleyse, nedir bu Maji? Nasıl öğrenilir? Büyü gerçek midir? Ortada gezenler, gerçekten büyücü müdürler? Kelime anlamında Maji´nin Türkçe karşılığı yoktur; en yakın yaklaşım sihir olarak belki düşünülebilir; büyü sözcüğü ise genelde Maji´nin karşılığı sanılır ama sadece sözlük karşılığıdır. Demek ki, Maji´ye Türkçe karşılık bulamıyoruz ama kavram olarak açıklayabilir ve anlamlandırabiliriz. Maji sözcüğü, Grekçe´dir; Magein; Megas büyük bilim anlamındadır veya en büyük veya ana bilim demektir. Maji Paleolitik çağlardan beri vardır, Fransa´da Aurigignac´da, Güney Afrika´da Buşmenler´de Majikal ayinlerin izleri bulunmuştur. Atlantis, Mu inançları dışında, bilinen tarihte Eski Mısır´da Maji çok geniş biçimde kullanılmıştır. Özellikle de Mısır Panteonu´daki tanrılara çok dikkat etmek gerekir; tümü belli majikal güçleri simgelemektedirler. Yine tüm Mezopotamya uygarlıklarında, Aztek, Maya ve İnkalar´da Majikal yaptırımlar çok geniş ve çeşitlidir. Majinin gücünden korkan ve insanın yeterince bilgilenmesini istemeyen Hristiyan Kilisesi, MS 364 Laodicea Konsülü´nde Maji´yi, matematiği ve Astroloji´yi yasaklamıştı. 525´de Oxia´da, 721´de Roma´da alınan kararlarla Maji Sanatı´nı bilmek ve kullanmak hakkı sadece belli bir rahip sınıfına verildi. Ama sonra, bu hak yanlış yola sapacak ve insanları yakan sapık bir inancın yani engizisyonun temeli olacaktır. Budizm´in tüm kolları majikal deneylerle doludur, Zen Budizm insanın sıradanlığını, kontr tepki olarak ele alır; Yoga her türünde Majikal terbiye enerji birikimini düzenler; Akapünktür bedendeki sağlıklı enerji akımını öğretir; şamanlar geçmişin en güçlü Majisyenleriydiler; Heraklit, Platon, Demosten, Pliny, Pisagor, Agrippina, Marcus Aurelius, Jül Sezar, Bruno, Paracelsus, Nostradamus, Lüther, Calvin, İ bni Sina, İ bni Rüşd, İbni Hud, Cübeyr, İbni Semah, Muhiddin Arabi, Mevlana Rumi, Hallac, Yunus Emre, Casanova, Don Juan, Meyer, Pascal ve daha sayısız isim Majisyen olarak tanımlanabilirler. Onların yaşamlarını okumak okuyucuya daha iyi bilgi verecektir.
Maji´nin temelinde sır var...
Majikal Gizem veya Güç, akıllı varlıklar arasında farklı boyutlarda, psiko-fizyolojik olarak bir ilişkinin sağlanması demektir, ilişkinin amacı karşılıklıdır. Maddenin açıklanamayan bir boyutunu varsayarak, normal sınırların dışında algılanması gereken bir yer olarak düşünün ama bu algı nasıl elde edilecektir? Bunun için operatif bir çalışma bilinci ve bilinçdışı uygulamalar gerekir. Fakat herşeyden önce Maji´nin temel sözcüğünü anlamamız ve öğrenmemiz gerekir; bunun adı ise "sır" dır, "sır" ön anlamda, bilginin, öğrenilenin kasıtlı olarak tahdit edilmesi, kısıtlanması ve de bir sistem ve özel bir ekip içinde olabildiğince saf ve doğal halinde korunmasıdır. Biraz daha iyi anlamaya çalışalım; saflık oluşumun ilk koşullarının aynen kalması demektir; yani bir bebek ruhunun ilk anı gibi veya suyun doğadaki saflığı gibi düşünülmelidir. Saflık çok önemlidir ve "sır"ın da giriş kapısıdır, Maji gezegenine buradan gidilebilir ama saflık veya tek bir amaca nötr olarak egemen olmak bu yolu açacaktır; işte büyük mistiklerin, ustaların ve büyücülerin geçtikleri yol budur. Saflık için, temel disiplin Maji öğretisine sadık kalmak ve asla manevi öğretilere bağlanmamaktır ama onların da tam olarak bilinmesi elzemdir.
Yaşamanın ve hissetmenin gerekliliği...
Dozu ne olursa olsun, Maji etkisi Kozmos´un partikül enerjisinin bir türü, bir frekansı, bir titreşimidir, Maji´de KAT adı verilen bilinç alanlarında bu enerjiyle buluşulduğu takdirde iş sadece kullanmaya kalır, bu da öğretinin sonucuyla mümkün olacaktır. Eğer diğer bilinçli şuurlarla söz konusu bilinç alanında imajinatif olarak buluşulursa çeşitli etkiler yapılabilir, buradan da büyü etkisi anlaşılabilir. Ama eğer inançlardan ve manevi temayüllerden etkilenilmişse, cennetler, cehennemler, araflar, spatyomlar (Ruhlar Alemi) imaj olarak oluşacak ve gerçekleşecektir. Öyleyse, Maji Gücü´nün düzeyini yani bilinç alanındaki varlığını tam olarak tanıyabilir ve hissedebilirsek, diğer bilinçli şuur veya varlıkları o alanın içinde sınıflandırmamız mümkün olabilir; bu tanımlama dünyasal değerlendirmeden çok farklıdır. İşte burada, hangi yoldan giderseniz gidin, eğer objektif kalabildiyseniz ana temayı buldunuz demektir. Maji enerjisini algılamanın ötesinde, yönlendirme aşamasına ulaştığınızda Majikal etkiyi madde dünyasında psikolojik veya fizyolojik olarak kullanabilirsiniz. Bunu yapmak için çok çalışma yani antreman gerekir; KAT´ın yani imajine edilen bilinç alanının çok sık ziyaret edilmesi önemlidir asla birkaç deney veya kitap okumayla, kulakdan dolma bilgilerle bir sonuca ulaşılamaz aksine daha aptalcası zanlar başlar; kişi birşeyler yaptığını yani enerjiyi kullandığını sanır ve eninde sonunda saçmalar. Majikal yalan çok çabuk ortaya çıkar ve bazen de gerçek Majisyenler tarafından cezalandırılır. Özetle büyük güç ve deneylere sıradan laflarla ulaşılamaz, gezip görmeden, bizzat yaşamadan, hissetmeden Güney Kutbu anlaşılamaz ve tanımlanamaz. Bilinç kendi realitesi oranında yaşayarak öğrenmelidir; ama önce yetenek ve çalışma olmalıdır.
Majinin dramatik kişilikleri...
Biraz daha zorlayalım ve ilerlemeye çalışalım; geçmişin büyük Maji Ustaları, Maji Gücü´nü tanımlamak için simgesel dramatik kişilendirmeler yapmışlardır. Hatta bunun için, geçmişteki dünyadışı ilişkilerin izleri, uzak bilinmeyen geçmişin efsanevi kişiliklerini kullanan Maji Ustaları vardır. Türev ve etki yönlerinden tanrılar, tanrıçalar, azizler, mitolojik kahramanlar, şeytani ve ruhsal kişilikler gerçekte Maji alanında gücün çeşitli etkilerini simgelerler. Sümer Tanrısı Pazuzu´nun negatif etkiyi, Artemis´in doğanın enerjisini, Afrodit´in aşk etkisini, Ra´nın güneş enerjisini simgelemeleri birer örnektir; Maji Gücü´nü şekillendirmek, yoğurmak Majisyenin kişiliğine, temayülüne, amacına bağlıdır ama eğer Majisyen nötr olma düzeyine erişmişse etki çok daha fazla olacaktır. Dramatik enerji kişilendirmelerinin yani simgelerin doğaları, etkileri sınırlıdır; mitolojik bir tanrının veya tanrıçanın çaresiz kalması gibi veya bir azizin... Ve bu güç kişilikleri yani güç türleri birbirlerini olabildiğince etkilememeye çalışırlar ama çok gelişmiş ve usta bir yönetici güç, tümünü kontrol edebilme ve karıştırma düzeyinde olabilir. Örneğin, Zeus, Zülkarneyn, Rama, Tao veya Hızır simgeleri veya adı bilinmeyen büyük maji ustaları gibi...
Bu içeriği beğendiyseniz lütfen paylaşın
Yorumlar
Yorum Gönder