Mars-Satürn: İki Uğursuzun Düşmanlığı
Gökyüzünde büyük bir gerilim oluşmuş durumda. Astrolojinin iki uğursuz gezegeni Mars ile Satürn yavaş yavaş karşı karşıya gelecekler. Yani iki kötü gökyüzünde savaşacaklar. Bunun simgelediklerini yeryüzünde hissetmeye başladık bile.
Mars ile Satürn niçin iki uğursuz? Çünkü Mars sıcak ve kuru doğasıyla aşırıya kaçtığında ortalılığı yakıp yıkıyor, patlıyor, kan çıkartıyor. Satürn ise soğuk ve kuru doğasıyla aşırıya kaçtığında buz kesiyor. Hayat alıyor. Bunların şimdi yukarıda düşmanlık açısıyla karşı karşıya gelmeleri, aşağıda da çatışmalara, gerginliklere, patlamalara, kayıplara işaret ediyor. Sadece bu yönüyle dahi önümüzdeki günlerde dikkatli olmak, sakinleşmeye çalışmak, bazı kayıpları kabullenmek, aşırı tepki vermemek, öfkeyi sağlıklı yönlendirmek önemli.
Bu ikisi birbirlerine doğru ilerlerken Venüs, Jüpiter ve Pluto arasında bir T-kare oluştu. Bunun odak noktası olan Pluto güç savaşlarına, teröre işaret ediyordu, nitekim bunu da yeryüzünde deneyimledik. İngiltere’de Manchester’da bir terör saldırısı gerçekleşti, onlarca kişi yaralandı ve öldü. Türkiye’de ise işlerinden KHK ile atılan iki eğitimci Nuriye Gülmen ile Semih Ökakça’nın işlerine geri dönme talepleriyle başladıkları açlık grevi damgasını vurdu. Bu iki eğitmen tutuklandılar, onları destekleyenler gözaltına alındılar. Ankara ve İstanbul’un sokakları karıştı, Ankara’da yine TOMA’lar ve gazlar dolaştı. Bu iki eğitmen niçin açlık grevine girdiler derseniz, şöyle açıklanabilir. Bir kişi KHK ile görevden alındığında bir daha kamuda ya da bundan korkan işyerlerinde iş bulamıyor. Emekli olamıyor, sağlık sigortası olmuyor, pasaportu elinden alınıyor, yurtdışına çıkamıyor, orada çalışamıyor. Bir bakıma ömür boyu işsiz kalıyor. Yani bir bakıma her ne kadar hapiste olmasa da, hapis gibi oluyor. Hapis demişken bu karşıtlıktaki gezegenlerden Mars’ın şu anda Türkiye’nin hastane ve hapishane evi olan 12. evinde hareket ettiğini söylemekte yarar var. 25 Mayıs’ta gerçekleşecek Yeniay da bu evde olacak, dolayısıyla Türkiye’nin hastane, hapishane, düşmanlık, sıkıntı ve sorun evi tetiklenmiş durumda. Nitekim bu iki eğitimci de şimdi hapse atıldı.
Bu esnada Türkiye’de gündeme damgasını vuran bir başka konu da 221 sanıklı 15 Temmuz Çatı davasının başlaması oldu. (Yargı astrolojide 9. evle temsil edilir. Türkiye’nin haritasında bunu Satürn yönetiyor.) Duruşmalarda ilginç bilgiler açığa çıkabilir (12. ev). Bakalım önümüzdeki günler bu konuda neler gösterecek.
Biz yine Mars’a geri dönelim. Satürn’e doğru ilerleyen Mars şu anda out-of-bounds, yani hudud dışı durumda. Bir bakıma sınırları aşmış, yasak bölgeye girmiş. Hudud dışı bir gezegen, adı üzerinde sınır tanımaz, aşırılaşabilir, vahşileşir. Gündeme damgasını vurabilir. Elbette hudud dışı bir gezegenin olumlu özellikleri de vardır, ancak dünya astrolojisinde daha ziyade yıkıcı özelliklerini göz önüne almak gerekir. Mars’ın olumlu özelliği cesaret, mertlik, girişimcilik, belaları def etme iken, olumsuz özellikleri çatışma, kavga, kaza, şiddet, katletme ve öldürmedir. Şimdi ölümün gezegeni Satürn’le buluşacağına göre olumsuz yönünü düşünmek daha akıllıca olabilir. Öte yandan bunu birisinin cesaretle ölmesi şeklinde de yorumlayabiliriz.
Mars-Satürn karşıtlığı 29 Mayıs’ta, Türkiye’nin iki uğursuz evi olan 6. ve 12. evlerinde, Türkiye’nin Ay’ına çok yakın gerçekleşecek. Ay kadınları, halkı ve duyguları simgeler. Türkiye’nin haritasında Yükselen’in ve kaynaklar evlerinin yöneticisi olduğu için Türkiye’nin halkını ve kaynaklarını gösteriyor. Bu kombinasyon bize halkı ve kadınları ilgilendiren üzücü olayları düşündürüyor. Bu olaylar ordu, güvenlik güçleri, işçi(6.ev), hastane ve hapishane (12.ev) kaynaklı olabilir.
Durun daha bitmedi, Mars-Satürn düşmanlığı İkizler ve Yay burçlarında gerçekleşiyor, ancak bunların antiscialarına baktığımızda bunları Yengeç ve Oğlak burçlarında, Türkiye’nin Yükselen-Alçalan aksına çok yakın görüyoruz. Yükselen’in böyle gizlice tetiklenmesi tabii ki çok önemli.
İlk bakışta hemen algılanmayan bu astrolojik oluşumlar ışığında önümüzdeki günlerde çok dikkatli olunması gerektiğini söyleyebiliriz. İşler kontrolden çıkabilir, vahşileşebilir. Peki gökyüzünde bunu yumuşatacak bir şey yok mu? Baktığımızda Mars ile Satürn’ün Uranüs-Venüs kavuşumuna uyumlu açılar yaptıklarını görüyoruz. Bu, ilk bakışta yumuşatıcı görünse de, Venüs’ün zararlı olduğu Koç burcunda olduğunu görünce, olumlu olmadığını anlıyoruz. Venüs doğasına ters biçimde savaşı seviyor ve uğursuz Mars tarafından yönetiliyor. Özetle, dikkatli olmaya devam edelim....
“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak işte bu kolay değildir.” Aristo
Gökyüzünde büyük bir gerilim oluşmuş durumda. Astrolojinin iki uğursuz gezegeni Mars ile Satürn yavaş yavaş karşı karşıya gelecekler. Yani iki kötü gökyüzünde savaşacaklar. Bunun simgelediklerini yeryüzünde hissetmeye başladık bile.
Mars ile Satürn niçin iki uğursuz? Çünkü Mars sıcak ve kuru doğasıyla aşırıya kaçtığında ortalılığı yakıp yıkıyor, patlıyor, kan çıkartıyor. Satürn ise soğuk ve kuru doğasıyla aşırıya kaçtığında buz kesiyor. Hayat alıyor. Bunların şimdi yukarıda düşmanlık açısıyla karşı karşıya gelmeleri, aşağıda da çatışmalara, gerginliklere, patlamalara, kayıplara işaret ediyor. Sadece bu yönüyle dahi önümüzdeki günlerde dikkatli olmak, sakinleşmeye çalışmak, bazı kayıpları kabullenmek, aşırı tepki vermemek, öfkeyi sağlıklı yönlendirmek önemli.
Bu ikisi birbirlerine doğru ilerlerken Venüs, Jüpiter ve Pluto arasında bir T-kare oluştu. Bunun odak noktası olan Pluto güç savaşlarına, teröre işaret ediyordu, nitekim bunu da yeryüzünde deneyimledik. İngiltere’de Manchester’da bir terör saldırısı gerçekleşti, onlarca kişi yaralandı ve öldü. Türkiye’de ise işlerinden KHK ile atılan iki eğitimci Nuriye Gülmen ile Semih Ökakça’nın işlerine geri dönme talepleriyle başladıkları açlık grevi damgasını vurdu. Bu iki eğitmen tutuklandılar, onları destekleyenler gözaltına alındılar. Ankara ve İstanbul’un sokakları karıştı, Ankara’da yine TOMA’lar ve gazlar dolaştı. Bu iki eğitmen niçin açlık grevine girdiler derseniz, şöyle açıklanabilir. Bir kişi KHK ile görevden alındığında bir daha kamuda ya da bundan korkan işyerlerinde iş bulamıyor. Emekli olamıyor, sağlık sigortası olmuyor, pasaportu elinden alınıyor, yurtdışına çıkamıyor, orada çalışamıyor. Bir bakıma ömür boyu işsiz kalıyor. Yani bir bakıma her ne kadar hapiste olmasa da, hapis gibi oluyor. Hapis demişken bu karşıtlıktaki gezegenlerden Mars’ın şu anda Türkiye’nin hastane ve hapishane evi olan 12. evinde hareket ettiğini söylemekte yarar var. 25 Mayıs’ta gerçekleşecek Yeniay da bu evde olacak, dolayısıyla Türkiye’nin hastane, hapishane, düşmanlık, sıkıntı ve sorun evi tetiklenmiş durumda. Nitekim bu iki eğitimci de şimdi hapse atıldı.
Bu esnada Türkiye’de gündeme damgasını vuran bir başka konu da 221 sanıklı 15 Temmuz Çatı davasının başlaması oldu. (Yargı astrolojide 9. evle temsil edilir. Türkiye’nin haritasında bunu Satürn yönetiyor.) Duruşmalarda ilginç bilgiler açığa çıkabilir (12. ev). Bakalım önümüzdeki günler bu konuda neler gösterecek.
Biz yine Mars’a geri dönelim. Satürn’e doğru ilerleyen Mars şu anda out-of-bounds, yani hudud dışı durumda. Bir bakıma sınırları aşmış, yasak bölgeye girmiş. Hudud dışı bir gezegen, adı üzerinde sınır tanımaz, aşırılaşabilir, vahşileşir. Gündeme damgasını vurabilir. Elbette hudud dışı bir gezegenin olumlu özellikleri de vardır, ancak dünya astrolojisinde daha ziyade yıkıcı özelliklerini göz önüne almak gerekir. Mars’ın olumlu özelliği cesaret, mertlik, girişimcilik, belaları def etme iken, olumsuz özellikleri çatışma, kavga, kaza, şiddet, katletme ve öldürmedir. Şimdi ölümün gezegeni Satürn’le buluşacağına göre olumsuz yönünü düşünmek daha akıllıca olabilir. Öte yandan bunu birisinin cesaretle ölmesi şeklinde de yorumlayabiliriz.
Mars-Satürn karşıtlığı 29 Mayıs’ta, Türkiye’nin iki uğursuz evi olan 6. ve 12. evlerinde, Türkiye’nin Ay’ına çok yakın gerçekleşecek. Ay kadınları, halkı ve duyguları simgeler. Türkiye’nin haritasında Yükselen’in ve kaynaklar evlerinin yöneticisi olduğu için Türkiye’nin halkını ve kaynaklarını gösteriyor. Bu kombinasyon bize halkı ve kadınları ilgilendiren üzücü olayları düşündürüyor. Bu olaylar ordu, güvenlik güçleri, işçi(6.ev), hastane ve hapishane (12.ev) kaynaklı olabilir.
Durun daha bitmedi, Mars-Satürn düşmanlığı İkizler ve Yay burçlarında gerçekleşiyor, ancak bunların antiscialarına baktığımızda bunları Yengeç ve Oğlak burçlarında, Türkiye’nin Yükselen-Alçalan aksına çok yakın görüyoruz. Yükselen’in böyle gizlice tetiklenmesi tabii ki çok önemli.
İlk bakışta hemen algılanmayan bu astrolojik oluşumlar ışığında önümüzdeki günlerde çok dikkatli olunması gerektiğini söyleyebiliriz. İşler kontrolden çıkabilir, vahşileşebilir. Peki gökyüzünde bunu yumuşatacak bir şey yok mu? Baktığımızda Mars ile Satürn’ün Uranüs-Venüs kavuşumuna uyumlu açılar yaptıklarını görüyoruz. Bu, ilk bakışta yumuşatıcı görünse de, Venüs’ün zararlı olduğu Koç burcunda olduğunu görünce, olumlu olmadığını anlıyoruz. Venüs doğasına ters biçimde savaşı seviyor ve uğursuz Mars tarafından yönetiliyor. Özetle, dikkatli olmaya devam edelim....
“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak işte bu kolay değildir.” Aristo
Yorumlar
Yorum Gönder